Her anne baba, çocuğunu belli yetenek ve becerilere sahip olmasını arzu eder. Kendi ayakları üzerinde durabilmesi ve belli yaşam standartlarına sahip olabilmesi için çocuğunun gelişimini destekleyecek bütün imkanları sunmaya, bir bakıma ebeveynlik görevini yapmaya çalışır.

Her çocuk yetişkin tarafından rehberlik edilmeye ihtiyaç duyar
Her çocuk doğuştan getirdiği ve keşfedilmeyi bekleyen birçok potansiyeli ve farklı yönleri var. Bu farklı oluşu onu diğer insanlardan ayırır ve özel kılar.
Onun bu farklı ve özel oluşu biyolojik ritminin bozulmamasına bağlıdır.
Birçok ebeveyn-çocuk ilişkisine bakıldığında biyolojik ritminin zarara uğradığı görülür. Bu durum genellikle farkında olunmadan oluşur. Çünkü hiçbir anne baba çocuğuna zarar vermek istemez.
Çocuk için yaşam yepyeni bir deneyim ve heyecanla bunu gerçekleştirmeye çalışır. Yaşamı deneyimlemeye çalışan çocuk ise birçok hata yapar ve böylece yaşamı hata yaparak öğrenir. Bu noktada yetişkin onun hata yapmasına izin vermeli, sakinlik ve bir iç genişlik ile ona rehberlik etmeli.
Yaşamı öğrenmesinde doğru rehberlik edilen ve biyolojik ritmi bozulmayan çocuk “duyguda özgürlük davranışta disiplin” pedagojik gerçeğine sahip olabilir.